Uyku Apnesi nedir?
“Uyku: Sağlık ve vücudumuzu birbirine bağlayan altın bir zincir”
Thomas Dekker
Dekker’in 17. yüzyılda söylediği gibi, uyku sağlıklı bir yaşam için mutlak gerekli bir olgudur. Yaşamımızın üçte birini uykuda geçirmemize rağmen bu konuda bildiklerimiz yakın zamana kadar çok sınırlıydı. Son 40 yılda yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte sır perdesi aralanmaya başlanmıştır. Uyku günümüzde dış uyaranlarla (temas, ısı, ışık ve ses gibi) geri döndürülebilir; geçici bir bilinçsizlik hali olarak tanımlanmaktadır. Uyku ilişkili hastalıklar başlıca uykusuzluk, uyku ilişkili solunum bozuklukları, aşırı uyuma, uykuda davranış bozuklukları (parasomnia), uyku ilişkili hareket bozuklukları, biyolojik saatin kaymasına bağlı ritim bozuklukları ve izole semptomlar olarak sıralanabilir. Bugünkü yazımızın temel konusunu uyku ilişkili solunum bozuklukları içerisinde en sık görülen hastalık olan obstrüktif uyku apne sendromu oluşturacaktır.
Uyku ilişkili solunum bozukları erişkin nüfusun yaklaşık dörtte birinde rastlanan, toplumda sıklığı gittikçe artan bir sağlık sorunudur. Horlama, uyku esnasında tıkanma, gündüz karşı konamayan uyku isteği, sabah baş ağrısı ve sabah yorgun uyanma gibi bulgularla kendini gösterir. Erkeklerde bayanlara göre iki kat daha sıktır. Başlıca risk faktörleri; erkek cinsiyet, kilolu olma (obezite), boyun çevresinde artış (erkeklerde >42 cm, kadınlarda >38 cm), yaş (40-65 yıl), sigara ve alkol tüketimidir. Uyku ilişkili solunum bozuklukları arasında en sık rastlanan klinik tablo “uyku apnesi” olarak bilinen tıkayıcı (obstrüktif) uyku apne (nefes durması) sendromudur.
Obstrüktif uyku apne sendromu: Uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu tıkanmaları ve sıklıkla kan oksijen değerlerinde azalma ile karakterize bir sendromdur. Bu hastalığın görülme sıklığı yetişkin toplulukta astımdan daha yaygındır. Obstrüktif uyku apne sendromu ile ilişkili bulunan başlıca hastalıklar tablo 1’de sıralanmıştır.
Tablo 1. Obstrüktif uyku apne sendromu ile ilişkili bulunan hastalıklar
Üst solunum yolu hastalıkları: Bademcik büyümesi, geniz eti, burun eğriliği, alerjik burun hastalıkları, burunda (polip) et oluşumu, büyük dil varlığı, alt çenenin küçük olması, alt çenenin geriye doğru yerleşimi |
Akciğer hastalıkları: Kronik Bronşit, Astım |
Endokrin hastalıklar: Diyabet, tiroid bezinin az çalışması, obezite, aşırı büyüme hormonu salgılanması |
Kalp – Damar hastalıkları: Koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp ritim bozuklukları |
Mide- Barsak hastalıkları: Reflü |
Psikolojik bozukluklar: Depresyon |
Obstrüktif uyku apne sendromunda en sık rastlanan semptomlar ise: Horlama, tanıklı uykuda nefes durmaları, gündüz aşırı uyku hali, uykuda boğulma hissi, göğüs ağrısı, gece ortaya çıkan kalp ritminde düzensizlikler, sabah uyanınca baş ağrısı, yetersiz ve bölünmüş uyku, uykusuzluk, karar verme yeteneğinde azalma, hafıza zayıflaması – unutkanlık, karakter ve kişilik değişiklikleri, depresyon, uykuda kol ve bacaklarda anormal hareketlenme, ağız kuruluğu, gece boyun çevresinde terleme, gece sık idrara çıkma, işitme kaybı, cinsel isteksizlik ve reflü sıralanabilir.
Resim 1: Tipik Obstrüktif uyku apne sendromlu obez bir hasta.
Obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromu hastası olduğumu nasıl anlayabilirim?
Lütfen aşağıda belirtilen anketi hızla yanıtlayınız.
|
SORULAR |
CEVAP |
|
1 |
Horlama: Yüksek sesle horlama (konuşma sesinden daha yüksek veya kapalı kapının ardından duyulacak şiddette) |
Evet
Hayır |
|
2 |
Yorgunluk: Kendinizi sıklıkla yorgun, bitkin veya gündüz saatlerinde uykulu hissediyor musunuz? |
Evet
Hayır |
|
3 |
Tanıklık: Uykunuz esnasında herhangi biri nefesinizin durduğuna tanıklık etti mi? |
Evet
Hayır |
|
4 |
Kan basıncı: Yüksek tansiyonunuz var mı veya yüksek tansiyon nedeniyle tedavi görüyor musunuz? |
Evet
Hayır |
|
5 |
Vücut kitle indeksi |
>35 |
Evet
Hayır |
6 |
Yaş |
>50 yaş |
Evet
Hayır |
7 |
Boyun çevresi |
>40 cm |
Evet
Hayır |
8 |
Cinsiyet |
Erkek |
Evet
Hayır |
Üç ya da daha fazla sorunun cevabı evet ise uyku apne sendromu riskiniz YÜKSEK; üçten daha az sorunun cevabı hayır ise uyku apne sendromu riskiniz DÜŞÜKtür. Üç ya da daha fazla soruya EVET yanıtı vermişseniz lütfen UYKU MERKEZİ olan bir hastanemize başvurunuz.
Obstrüktif uyku apne sendromunda tanı
Uyku esnasında solunum düzeninde ortaya çıkan anormallikle kendini gösteren obstrüktif uyku apne sendromunun tanısında kullanılan kesin tanı yöntemi polisomnografidir. Polisomnografi: tüm gece boyunca, kesintisiz – eşzamanlı birçok fizyolojik (solunum düzeni, kalp ritmi), pozisyonel (vücut pozisyonu), oksijen düzeyi, uyku – uyanıklık gibi (uyku mimarisi) hakkında temel bilgiler sağlayan bir kayıt yöntemidir. Test gece ve uykunuz esnasında yapılmaktadır. Gece boyunca beyin aktiviteniz, göz hareketleriniz, kas tonsunuz, bacak hareketleriniz, kalp ritminiz, oksijen seviyeniz ve solunum gayretinizle birlikte solunum paterniniz kayıt altına alınmaktadır. Vücut bütünlüğünüzü bozan herhangi bir uygulama (kan alma, iğne batırma vb.) işlem esnasında kesinlikle yapılmamaktadır. İşlem kalp grafisi (EKG) çektirmek kadar kolay ve risksizdir. Vücudumuza hiçbir zarar vermemektedir.
1973 yılında Christian Gilleminault isimli bilim adamı, beyin aktivitesi ile birlikte solunum anormalliklerinin ve oksijen düzeyinin eş zamanlı kayıt altına alınarak değerlendirilmesi sağlayarak bugünkü anlamda hastalığa tanı konmasını sağlamıştır. Önceleri bu kayıtlar kağıt üzerinde “analog” olarak alınırken artık günümüzde kayıtlar “dijital” olarak değerlendirilebilmektedir. Doğal bir uyku süresinde (ortalama sekiz saatlik kayıt) elde edilen kayıt yaklaşık 1,200 sayfa kadardır. Her sayfa 30 sn’lik uykuyu göstermektedir. Aşağıda bir uyku kaydında yer alan bir sayfa “epok” görülmektedir (Şekil 1).
Uyku laboratuarı hakkında bilmeniz gerekenler
Uyku laboratuarında geçireceğiniz bir gece sizin için yeni bir deneyim olacaktır. Uyku testi (polisomnografi) farklı uyku evrelerini tanımamıza yarayan ve değişik uyku sorunlarını tanımı ve sınıflandırması için gerekli bilgilerin toplandığı bir kayıt sürecidir.
Uyku kompleks süreçler dizisidir. Beynimizin farklı bölümleri uykuyu kontrol eder ve değişik uyku evrelerinin oluşmasını sağlar. Uyku evreleri denildiğinde uykuya dalış, hafif uyku, derin uyku ve rüya uykusu (REM uykusu) anlaşılır. Bu şekilde beyin ve vücudun değişik aktivitelerini ölçerek kişilerin hangi uyku evresinde uyuduğunu tespit etmek mümkündür.
Uyku testi süresince, vücudunuzda uykuda devam eden aktiviteler (beyin dalgaları, kas hareketleri, göz hareketleri, ağız ve burundan solunum, horlama, kalp hızı ve bacak hareketleri) elektrot denilen, cilde yapıştırılan küçük metal diskler aracılığı ile toplanan sinyaller kaydedilir. Göğüs duvarınızın ve karnınızın etrafına takılan kemerler solunum çabanız hakkında bize bilgi verirler. Kandaki oksijen düzeyi parmağınıza takılacak bir alıcı ile sürekli ölçülecektir. Bir video kamera aracılığı ile uyku süresince ortaya çıkabilecek davranış ve hareket bozuklukları kaydedilir. Bu uygulamaların hiç biri ağrı verici değildir ve tümü olabildiğince konforlu olabilmeniz için tasarlanmıştır.
Uyku merkezinde sizi bekleyenler…
Resim 2. Uyku cihazı uygulanmış bir hasta.
Obstrüktif Uyku Apnesinde tedavi seçenekleri
Obstrüktif uyku apne sendromunun tedavisi, hastalığın şiddetine, hastanın taşıdığı risk faktörlerine (kalp – damar hastalıkları gibi) ve bilişsel etkilenme düzeyine göre değişkenlik gösterir. Uyku laboratuarında elde edilen kaydın raporlanması ile birlikte yapılan ek konsültasyonlar sonrası hastanın kolay uyum sağlayabileceği ve gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını önleyici tedavi tercihleri sırası ile ele alınır.
Resim 3. Pozitif havayolu basınç tedavisi görmekte olan olgu.
Başkent Üniversitesi bünyesinde hizmet vermekte olan Uyku Bozuklukları Merkezlerimiz sahip olduğu olanaklar açısından “eğitim verebilen” ulusal derneklerce onaylanmış sayılı merkezlerdir.
Sizleri sağlıklı bir yaşama bağlayan kaliteli uykular dileriz…