Sağlık Rehberi

Altın İğne Hakkında Merak Edilenler


Cilt gençleştirme ve anti-aging konusunda sürekli gelişen teknolojiler ve yöntemler, hem sağlık profesyonelleri hem de hastalar arasında son yıllarda büyük bir ilgi uyandırmakta. Son zamanlarda popüler hale gelen işlemlerden biri de “Altın İğne (Mikro İğneli Radyofrekans)” uygulamasıdır.

Altın İğne tedavisi, üzerinde mikro iğnelerin bulunduğu kişiye özel kullanımlı bir başlık aracılığıyla epidermis ve dermis tabakasına kontrollü olarak enerji iletilmesidir. Bu teknikte yaklaşık 300 mikron çaplarında mikro iğneler kullanılır. Deride uygulama alanında % 10-20 oranında ısı hasarı yaparak fraksiyonel özellikleri ile deride daha minimal hasar yaratmak amaçlanır. Bu hasar kontrollü bir ısı hasarıdır. Dermiste yaratılan fraksiyonel doku hasarı destek dokusunu yapan fibroblast hücrelerini aktive eder ve dermisi yeniden yapılandırmaya çalışır. Bu sayede cilt altındaki elastin ve kolajen lifleri uyarılarak tekrar yapılanmaları ve iyileşme süreci sağlanır.

 

Altın İğne Tedavisi Uygulama Alanları

-Cilt yenileme, cilt gençleştirme

-Lifting (Yüz Germe)

-Cilt sıkılaştırma

-Gözenek tedavisi

-Boyun bölgesinin toparlanması

-El gençleştirme

-Kırışıklık tedavisi

-Derin akne izlerinin tedavisi

-Ciltteki aşırı yağlanmayı engelleme

-Leke tedavisi

 

Anti-Aging İçin Altın İğne

İçinde bulunduğumuz modern çağda insanlar zamanın gerekliliklerine uygun olarak daha fazla çalışmakta, daha fazla yorulmakta, daha fazla strese maruz kalmakta ve daha az dinlenmektedirler. Yorgunluk, uykusuzluk, aşırı çalışma, stres, sağlıksız beslenme, hormonlu gıdaların tüketimi, alkol ve sigara, güneş ışınlarının olumsuz etkileri ve çeşitli genetik faktörlere bağlı olarak insan vücudunun koruyucusu ve estetik açıdan önemli bir unsuru olan cildin yapısında zaman içerisinde çeşitli olumsuz değişiklikler meydana gelmektedir. Bu değişiklikler, kırışıklıklardan, cildin elastikiyet ve nem kaybına kadar birçok şekilde kendini gösterebilmektedir. Şüphesiz ki yukarıda sayılan bu olumsuz etmenlerden kaçınmak, daha sağlıklı ve daha güzel bir cilt için ilk adımdır. Ancak yine de tüm etmenler ortadan kaldırılsa bile, zamanın yıpratıcı etkilerini ortadan kaldırmak mümkün değildir. Altın İğne uygulaması bu etkileri azaltmada kullanılan yöntemlerinden biridir. Radyofrekans ile cilt gençleştirme işlemi genellikle orta yaş ve üzeri hastalarımız tarafından tercih edilmektedir. Özellikle yüzde, alın, kaş arası, göz çevresi, dudak üstü, yanaktaki kırışıklıkların tedavisinde kullanılmaktadır. İleri Yaşla birlikte oluşan elastikiyet kaybına bağlı sarkmalarda da toparlayıcı bir etkisi de bulunmaktadır.

 

Akne İzleri İçin Altın İğne

Akne sıklıkları ergenlik ve erişkin yaş döneminde gözlediğimiz ve sonrasında kalabilecek izleri ile önemli estetik problemlerden birisidir. Akne skarlarında kimyasal peeling, subsizyon, ablativ ve nonablativ lazer, dermabrazyon, dermal greftler, yağ enjeksiyonları, punch eksizyonlar gibi bir çok tedaviler kullanılmaktadır. Tedavi seçimleri hastaya, akne izlerinin tiplerine ve şiddetine göre seçilmektedir. Bu izler ablativ ve nonablativ lazerler klinik etkinlikleriyle de akne izlerinde daha fazla tercih edilmektedir. Ancak ablativ lazerler ciltte oldukça hasar yaratarak etki gösteren işlemlerdir.

 

Çatlaklar İçin Altın İğne

Cilt çatlakları; deride dermisin destek dokularının zayıflaması ile gerginliği olan vücut alanlarında ortaya çıkan çizgi tarzında deri izleridir. Sıklıkla gebelikte ortaya çıkması nedeni ile “gebelik çatlakları” olarak da tanımlanmaktadır. Cildin alt tabakalarının hızlı bir şekilde, derinin genişleme kapasitesinin üzerinde gerilmesi sonucu yer yer yırtılması olarak tarif edebiliriz. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de en önemli estetik problemlerinden bir tanesidir. Cilt çatlaklarında deri incelir, kollajen ve elastin miktarı azalır. Çatlaklar kadınlarda gebelik süreci nedeni ile 2.5 kat daha fazla gözlenmektedir. Deri gerilmesinin en fazla olduğu kalça, uyluk, sırt alt kısmı, göğüsler, kolların iç kısmı ve en fazla karın bölgesinde görülmektedir. Ergenlik dönemi gibi vücut gelişimi sırasında basit bir nedenle gelişebileceği gibi Cushing sendromunda olduğu gibi kortizon hormon fazlalığı gibi ciddi bir nedenle de ortaya çıkabilmektedir. Mikro-iğneli Fraksiyonel RF kırışıklıklar ve ince çizgilenmeler, atrofik skarlar, hipertrofik skarlar ve keloidlerde başarılı klinik sonuçları ile kullanılmaktadır.